Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nda (BMGK) düzenlenen Gazze oturumunda, üye ülkeler Gazze’deki insani durumun kötüleştiğine dikkati çekerken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) ehemmiyetinin altını çizdi.
Gazze’de insani durumun ele alındığı BMGK oturumu, Cezayir ve Slovenya’nın talebiyle düzenlendi. Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Yıldız, UNRWA’nın makus niyetli ve siyasi emelli bir karalama kampanyasına maruz kaldığına işaret etti. UNRWA çalışanı ve tesislerine yönelik hücumların kabul edilemez olduğunu kaydeden Yıldız, kelam konusu atakları kınadıklarını belirtti.
‘UNRWA TAARRUZLARI ÖNEMLİ BİR TEHDİT’
AA’nın aktardığına nazaran Yıldız, “UNRWA, yetkisi, işlevi, kurumsal yapısı ve 70 yıldan fazla tecrübesiyle Filistinli mültecilere dayanak veriyor ve yeri doldurulamaz” vurgusu yaptı. UNRWA’nın yalnızca kilit değere sahip bir insani yardım örgütü olmadığına dikkati çeken Yıldız, tıpkı vakitte ajansın bölgede istikrar gücü olduğunu söyledi. Büyükelçi Yıldız, “UNRWA’ya yönelik hücumlar, milletlerarası barış ve güvenliğe yönelik önemli tehdit teşkil ediyor. Ajans, siyasi tahlil olmadığı için var” dedi.
BMGK’nin ivedilikle UNRWA’yı korumak için harekete geçmesi gerektiğinin altını çizen Yıldız, tıpkı vakitte tüm üye ülkelere takviyelerini artırma davetinde bulundu. Yıldız, Türkiye’nin bu yıl UNRWA’ya ek 2 milyon dolar yardım sağladığını kaydetti.
İsrail’in UNRWA’ya yönelik saldırılarının temel amacının ajansı yok etmek olduğunun açık olduğunu söz eden Yıldız, “UNRWA, Filistinli mültecilerin onurlu geri dönme hakkını temsil ediyor. Sonuncu maksatta Filistinli mülteciler ve onların mülteci statüsü var” değerlendirmesinde bulundu.
‘ORTA DOĞU’DA ÇATIŞMALAR CEHENNEM ATEŞİ ÜZERE YAYILIYOR’
Slovenya’nın BM Daimi Temsilcisi Samuel Zbogar ise Hamas’ın 7 Ekim hücumlarını kınadıklarını anımsatarak, “Ancak bir terör saldırısı, nasıl ortalarında bayan ve çocukların da bulunduğu 40 bin sivilin ayrım gözetmeksizin vefatıyla sonuçlanabilir? Bunu anlamakta zahmet çekiyoruz” tabirlerini kullandı.
Gazze’deki durumun milletlerarası barış ve güvenliği tehdit ettiğini kaydeden Zbogar, “Orta Doğu’da çatışmalar cehennem ateşi üzere yayılıyor” dedi. Zbogar, daha fazla savaşın esirleri geri getirmeyeceğini belirterek, acil ateşkes davetini yineledi.
Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia ise İsrail’in 7 Ekim’i kullandığına işaret ederek, “Bu trajedi size 1 yıl boyunca acımasız ve insanlık dışı bir formda Filistinlileri toplu cezalandırma imkanı verdi” sözlerini kullandı.
‘SESSİZ KALMAK SUÇA İŞTİRAK ETMEKTİR’
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield de ABD’nin Filistinli sivillerin korunması için İsrail’e acil davette bulunduğunu kaydetti. İsrail’in Gazze’ye insani yardım girişine yönelik engellerinden de ABD’nin derin kaygı duyduğunu kaydeden Greenfield, “Gıda sevkiyatına ait mahzurların artması değil azalmasını görmemiz gerekiyor” dedi.
Greenfield, ABD’nin tıpkı vakitte İsrail’in UNRWA’yı yasaklamaya ait yasa teklifinden de derin kaygı duyduğunu tabir etti.
Cezayir’in BM Daimi Temsilcisi Amar Bendjama ise İsrail’in taarruzları sonucu 900 ailenin kayıtlardan büsbütün silindiğini, 17 bin çocuğun ailelerini kaybettiğini bildirdi. Gazze’nin “hayalet şehre” dönüştüğünü belirten Bendjama, İsrail’in “askeri bir operasyon” gerçekleştirmediğini, Filistin halkına karşı savaş yürüttüğünü lisana getirdi.
Bendjama, İsrail’in Filistinlileri ana vatanından sürmeyi hedeflediğini belirterek, “Uluslararası toplum ne kadar görmezden gelmeye devam ederse, İsrail’in zulmü o kadar artıyor. Sessiz kalmak yalnızca hata ortağı olmak değildir, suça iştirak etmektir” dedi.
BMGK’nin başarısızlığı nedeniyle İsrail’in düzgünce cesaretlendiğini belirten Bendjama, kendisini hukukun üstünde görmeye başladığını belirtti. Bendjama, “Bugün sessiz kalanlar, yarın hukukun üstünlüğünü savunamaz. Zati geriye yalnızca orman kanunları kalacak” ikazını yaparak, harekete geçilmemesi halinde Orta Doğu’nun eşi gibisi görülmemiş bir savaşa sürükleneceğini kaydetti.
‘DİŞİNİZİ GÖSTERMİYORSUNUZ’
Filistin’in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur da İsrail’in Filistin halkına karşı topyekün savaş açtığının artık çok açık olduğunu lisana getirdi.
İsrail’in birebir vakitte Filistin halkına yardım etmeye çalışan herkesi de düşman ilan ettiğini ve maksat aldığını belirten Mansur, bu nedenle doktor, insani yardım çalışanları, BM işçisi ve gazetecileri daha evvel hiç görülmemiş seviyede öldürdüğünü kaydetti. Mansur, İsrail’in Filistin halkını itimat sağlamak için zorla yerinden etmediğini, temel hedefin toprak denetimi sağlamak olduğunu söz etti.
UNRWA’yı BM tarihinin “başarı hikayesi” olarak tanımlayan Mansur, UNRWA’nın vazgeçilmez bir örgüt olduğunu ve korunması gerektiğini vurguladı.
Mansur, BMGK’nin daima toplanarak tıpkı konuşmaları yaptığını belirterek, “Sizi dinlemesi gerekenler cep telefonlarıyla oynuyor, sizi kale almıyor. Dişinizi göstermiyorsunuz, sizi dinlemeleri için elinizde olan araçları kullanmıyorsunuz. Tıpkı şeyleri tekrar edip duruyorsunuz” tenkitlerini yöneltti.
‘ÖLÜMÜMÜZE Mİ ALIŞTINIZ? YENİ OLAĞAN BU MU?’
İsrail’in artık Filistin’de yaptıklarının birebirini Lübnan’da yapmaya başladığını belirten Mansur, “Bizim kanımız mı ucuz? Sivillerimiz mi daha az bedelli, yoksa canımız mı daha az kutsal?” sorularını yöneltti.
Mansur. kelamlarını şöyle sürdürdü: “Ölümümüze mi alıştınız? Tüm mahallerin sakinlerinin başına yıkılmasına, bayan, çoçuk ve yaşlıların öldürülmesine mi alıştınız? Yeni olağan bu mu? İsrail Başbakanının sizi kale almaması, hakaret etmesi lakin buna karşın dayanağınızı, silahlarınızı, ticaretinizi ve alakalarınızı sürdürmesini beklemesine mi alıştınız? İsrail’in durdurulması gerek. İsrail ateşkesi veto etme hakkına sahip olmamalı.”
(ANADOLU AJANSI)